25 Haziran 2011 Cumartesi

UÇAK KEMERİ

Son noktaya geldiğimizi anladığımız zamanlar vardır hayatta. Dibe vurduğumuzu kavradığımız, toleransın biteceği ve başımızın derde gireceğini anladığımız anlar veya benim durumumda daha fazla kilo almamam gerektiğine dair son uyarı.
Şirkette otopark çıkışında kart okuturken kafes gibi bir bölümden geçiyoruz. Her geçişimde "buraya sığamadığım gün" bittim diye düşünürdüm. Yada uçakta koltuğa sığamayacağım anı beklerdim. Geçen ay yaptığım bir seyahatte yakın bir durum oldu ama inkar ettim tabi. "Koltuk kenarları sabit ve bütün olduğu için sığamadım caanıımm daha o noktada değilim".
Vee sonra hayatımda ilk kez uçakta ek kemer istemek zorunda kaldım. Tabi ki her şişman insanın karşılaştığı gibi, normal kilodaki insanların ne olduğunu anlamaya çalışan veya wah wah diye düşündüğü belli olan bakışları ile karşılaştım. Seyahatimden bir iki gün önce kilomla yüzleşmeyi başardığım için pek etkilenmedim bu ek kemer mevzusundan. Üzerimde kabullenişin verdiği bir huşu vardı, gereğini yapması gereken bir insanın sakinliği ama müstehzi bir gülümseme de geçmedi değil içimden, "tamam" dedim "bu son nokta..."