9 Mayıs 2012 Çarşamba

İstek, motivasyon, iradenin gücü

  Daha önceki bir yazımda "Kişisel ataleti yenmek" kitabından bahsetmiştim. Tembelliğin ruhsal, fiziksel atalete dönüşmesi ile ilgili bir sürü değerlendirme var kitabın içinde. Özellikle, atalet içerisindeyseniz ve değiştirmek için güçlü bir isteğin yanında çabanız da varsa; bulunduğunuz durumu daha iyi anlayacağınız değerlendirmeler mevcut kitapta. Son okuduğum bölüm istek ve iradeyi anlatıyordu.. Bazı insanların yapılması gereken şeyleri görev bilinciyle, istemeseler bile irade gücüyle yaptıkları bazılarının da istemeyi beklediklerinden bahsediliyor bölümde. Evet aynı ben :) yani istemeyi bekler dururum her zaman. Hatta bu konuyla ilgili sağlam bir desteğim de var. Küçükken çok maymun iştahlıydım. Birşeyi ister, çok ister, kafamı deli gibi meşgul eder ve çabuk sıkılırdım. Bu sebeple büyürken gerçekten çok istediğimden emin olmadığım hiçbirşeye ne emek ne para harcamamayı öğrenmeye çalıştım. Biliyorum ki içimdeki istek güçlüyse zor da olsa o işi yaparım, iyi de yaparım. Çünkü bir işe kalkıştığımda artık hedefim başarılı olmaktır, ne gerekiyorsa yaparım. Yani bazı konularda iradem isteğimden sonra çalışır. Bazı konulardan kastım; diyet konusunda çoğu zaman irade aşamasına ulaşamadan vazgeçmem. İrade-istek ile ilgili bölümü okuyunca istemeyi beklemenin çok da akıllıca olmadığını farkettim. Aslında biraz da komik, yapılması gerekeni yapmak için kolları sıvamak dururken aynı atalet, mutsuzluk içerisinde içimden gelene kadar beklemeye devam etmek… Ki biliyorsunuz yemek yemek çok tatsız bir kısırdöngüye sebep oluyor. Mutlu olmak için yiyip, yediğimiz için mutsuz olup tekrar başa dönüyoruz. Zaten bu atalet duygusu depresyona dönüşünce hangi istek kalıyor ki bekleyelim gelsin diye? Bu sebeple kitap ilginç bir şekilde, isteksizlik ve motivasyon düşüklüğünün başgösterdiği durumlarda iradenizi kullanarak yapılması gerekeni yapın diyor. Çünkü önemli olan ataletin tuzağına düşmemek, hareketelenmek. Arkasından istek de gelecektir diyor. Düşünmeye değer bir durum aslında. Diyet yaparken ilk başlangıçtaki istek, kararlılık önümüze çıkan bazı durumlar yüzünden azalabiliyor. İşte bu noktada tekrar istemeyi beklemeden kendimizi zorlayarak irademizi kullanmaya çalışmalıyız. Aklımıza bir şey takılınca irade savaşı bir miktar sürüyor, işte o an yapılması gerekeni yapalım. En azından ben biraz daha durumun farkında olmaya ve doğru kararı almaya karar verdim :) Kolay mı hiç değil. Son günlerde duygusal dalgalanmaları çok yaşıyorum. Çok şükür hiçbiri çok önemli yıkıcı şeyler değil ama insanın aklı takılıyor bilirsiniz.. Kafamdaki son konu gideceğini öğrenene kadar bu kadar değer verdiğimi bilmediğim bir arkadaşım. Böyle konular beni direk strese ve yemeğe yöneltiyor. Bugün o karar anını yaşadım ve yenildim, sabah iki tost yedim. İkinciyi yemeden önce kendimle savaştım kitapta okuduklarımı aklımdan geçirdim. "doğrusu bu Elvan yapma" dedim ama nafile.. İstedim!! :) Ama yeni beslenme düzenime alışma yolculuğumda bu ne ilk ne de son sınavım. Her zaman can sıkıcı şeyler oluyor hayatta. Kişilik olarak da herşeyi kafamda çok fazla tartan bir insanım, aynı zamanda bunu da azaltmak istiyorum. Herşeyden çok artık değişmek istiyorum, kendi değişimimi yönetmek istiyorum(değişim yönetimi eğitimi hala aklımdan çıkmıyor :) Özet olarak istediğin şeyler her zaman doğru olan değildir, istek ve motivasyon azalırsa yapman gerektiği için yap ki o nokta geçtiğinde bir çuval incir berbat olmasın :)))    

1 yorum:

yeliz dedi ki...

o tost(lar)ı yememen için hergün seninle bir saat konuşurum Elvan. ciddiyim. seni ne iyileştirecekse belirle ve harekete geç, o konu ile ilgili kafanda soru işaretleri varsa yine konuşabiliriz:) bende çene bok biliyorsun:P
öperim